MİLLİ YÜZÜCÜ VE REKORTMEN BENGİSU AVCI SÖYLEŞİSİ

 


GAZETE İÇERİK ÖZEL SÖYLEŞİ:

MİLLİ YÜZÜCÜ VE REKORTMEN BENGİSU AVCI SÖYLEŞİSİ

SADECE GAZETE İÇERİK’TE

Her şeyin gerçek olamayacağı kadar absürt, akıl dışı olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bunca absürtlüğünnobranlığın içinde hiç mi iyi bir şeyler olmuyor, içimizin karardığı şu zalım günlerde başarıları ve varlığıyla bizlere tebessüm ve umut olan bir yüzücümüzle görüştük.

Adı Bengisu Avcı, pırıl pırıl, gencecik, mücadeleci bir yüzücü. Başarının on binlerce saat yapılan idman ve çalışmalarla geleceğinin açık ve net timsali.

Cumhuriyet’in ilk kurulduğunda en çok da kadınlara ve çocuklara nefes alma alanı yarattığını hatırlatıp, 99 yıl coşkusunu kimse tarafından dikte edilmeden içimizde hissederek, sözü çok uzatmadan Bengisu Avcı ile devam ediyoruz.

Gazete İçerik olarak, sorularımızı kendisine yönelttik, sıkışık vaktine rağmen bizi kırmayıp sorularımızı yanıtladı. Kendisine buradan tekrar başarı dileklerimizi iletiyoruz.

1. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1996 İzmir doğumluyum. Milli sporcu, Ultramaraton yüzücüsü ve yüzme antrenörüyüm. Ailede tek yüzücü ve sporcu benim.

Babam teknisyen, annem ise emekli Öğretmen, kendisi küçükken çok istediği halde spor kurslarına gidemediği için beni önce jimnastik, sonra da yüzmeye başlat.

20 yıldır yüzüyorum, son 10 yılı özellikle açık su yüzüyorum. 2011 yılında bu branşta milli takıma girdim, halen de uluslararası sularda yaptığım geçişler ile ülkemi gururla temsil etmeye devam ediyorum.

2. Yüzme sporuyla ne zaman ilgilenmeye başladınız? Bu spora yönelmenizde sizi güdüleyen etmenler nelerdi? Sizi yüzmeye yönlendiren bir rol model var mı?

Yüzmeye 6 yaşımda Ege Üniversitesi Spor Kulübü’nde başladım. Annem ile havuzda yüzdüğümüz bir gün Akın Ongun hocamın keşfetmesi ile takıma seçildim ve profesyonel yüzme hayatım başladı.

2010 yılında Açık su yüzme branşıyla tanıştım. Bu branşta Milli takıma girdim. Sevdiğim işe bir eğitmen olarak da devam edebilmek için Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde antrenörlük okumaya başladım. Bu sırada yarışmalara katılmaya devam ettim. 2016 yılında Aquamasters şampiyonasında tanıştığım “Çılgın Türkler” ekibi ile Capri– Napoli arasını takım halinde yüzerek geçtik. Böylece Ultramaraton kavramı ile tanışmış oldum. Türkiye ‘de fazla duyulmamış bir branştı.

Ülkemizde bu branş ile uğraşan az sayıda kişiden birisiyim. Yeni bir branşta yarıştığınızda yeterli bilgiye ulaşmak da zor oluyor. Bu yüzden hem araştırıp hem çalışıyor ve gelecekte ultramaraton yüzecek sporcularımıza rol model olmaya çalışıyorum.

3. Çalışmalarınızda kullandığınız yöntemler, kendinizi güçlendirmek için ikinci bir spor dalı var mıdır? Günde kaç saat idman yapıyorsunuz?

Haftanın 6 günü yüzme antrenmanları, üç gün bunu destekleyici fonksiyonel antrenmanlar yapıyorum. Mesafeler döneme göre değişse de haftalık 35-50km civarı oluyor.

Hafta sonları denizde yüzüyorum, evime çok yakın değil bu yüzden sadece iki günü gidebiliyorum. Havalar soğurken de denize gitmeye devam ediyorum, çünkü yaptığım branş gereği soğuk sularda yüzmeye alışmam gerekiyor. Şu an Urla ‘da deniz yaklaşık 20° ve 12-13°lere kadar düzenli antrenman yapmaya devam ediyorum. Su Daha da soğuduğunda hedef bir süre olmadan, sadece vücudumun alışması için suya girmeye çalışıyorum.

İki yıldır ayrıca Crossfit yapmaya başladım. Zor olsa da kendimi geliştirdiğim ve eğlendiğim bir branş. Gerekli dinlenme periyotları ayarlandığında yüzme antrenmanlarıma da faydası olduğunu düşünüyorum. Antrenmanlarıma ayrıca mental hazırlık da dahil. Bu kişisel bir süreç, soğuk, mesafe ve karanlık ile mücadelemde en önemli antrenman mental olan. Bütün bu çalışmalar sayesinde bu mesafeleri yüzebiliyorum.

4. 2018 yılında Manş Denizi’ni 21 yaşında hatırladığım kadarıyla ikinci denemede geçtiniz. Manş Denizi’nde yaşadığınız bu epik, dişe diş, göze göz mücadelenizi, yaşadıklarınızı sizden dinleyebilir miyiz? Siz bu mücadeleye girişmeye karar verdiğinizde çevrenizin ve ailenizin tutumu ne oldu?

2016’da Capri– Napoli geçişi yaptığımız yıl Ultra-maraton ile tanıştığım yıldı benim için. 2017 yılında ise Manş hedefi koymuştuk.

O yıl Üçüncü sınıfı Erasmus programı ile Litvanya’da geçirdim ve bu yüzden orada da yüzmeye ve yarışmaya devam ettim. Zaten uzun mesafe (10km) yarıştığım için kolayca yüzeceğimi düşünüyorduk.

2017 Ağustos ayı İngiltere’de suya atladım. Saatlerce soğukta mücadele ettim, hızım iyi olmasına rağmen 7.saatte hipotermi tehlikesi ile sudan çıktım. Beni bugün olduğum kişiye dönüştüren bu Başarısızlığım oldu. Şimdi iyi ki böyle olmuş diyorum. O yıl çok araştırdım ve çalıştım. İşi bilen insanlarla tanıştım.

Sonraki yıl antrenman sistemimi tamamıyla değiştirerek yeniden denedim ve başardım. 11saat 29dakika ile aynı zamanda en Hızlı Türk kadını unvanını elde ettim. Ayrıca 79yılında Nesrin Olgun’dan sonra bu parkura cesaret eden ilk kadın da olmuştum.

Öncesinde yaşadığım başarısızlık sponsor bulmamda önüme engel olmuştu. Doğal olarak kimse inanmadı. Ailecek birlikte başardık bu geçişi. Onların desteği olmadan başaramazdım. Sonrasında aldığım dönüşler ise inanılmazdı, bu geçişi takip ederken spora başlamaya karar verenler, yüzmeye yeniden başlayanlar, “bana ilham oldun” diyen insanlarla tanışmak inanılmazdı. Ben sadece sevdiğim işi yaptım ve başkalarına ilham olmak aldığım en güzel ödül oldu.

5. Ocean 7 süreci hakkında bilgi verebilir misiniz? Ocean 7 hedefinizi ne zaman oluşturdunuz?

Oceans-7, 7 Okyanus parkurları: WOWSA (World Open Water Swimming Assoc.) tarafından tanımlanmış, her biri farklı özellikte, dünyanın en zorlu kabul edilen Açık su yüzme parkurlarıdır.

Ben bu hedefi kendime Manş geçişimden sonra koydum. Tabi pandemi nedeniyle iki yıl ertelemek zorunda kaldım hayalimi. Bu yıl Catalina’yı geçerek bir adım daha yaklaşmış oldum.

6. Bir yandan sadece kendi çalışmalarınızı yürütmeyip yetenek ve görgünüzü diğer sporculara aktarmak için yüzme antrenörü olarak faaliyet yürüttüğünüzü biliyoruz. Yakın dönemde sizden eğitim ve destek alan başka yüzücüler oldu mu? Sizin eğitiminizde geçen ve yüksek performans ve başarı elde eden yüzücüler oldu mu?

Yüzme kariyerime devam ederken bir yandan da benim gibi Açık su yüzen sporculara koçluk ve mentorluk yapıyorum. Ultimate Swimming olarak ortağım İpek Yalkıile bu branşta yüzücülere ve teknik destek veriyor, yüzme kampları düzenliyoruz. Katılımcılar içinde ilk defa denizde yüzen, korkusunu yenen sporcular ve yarışlara katılan performans sporcularımı oluyor. Ayrıca birebir ilgilendiğim, birlikte antrenmanları sürdürdüğümüz Aysu Türkoğlu bu yaz Manş denizinde 16 saat mücadele ederek ülkemizde bunu başaran 4. Türk kadını oldu. Ben de öncesi hazırlık sürecimizde ve geçiş esnasında antrenörlüğünü üstlendim. İki defa Manş’ta yüzücü olarak bulunmuştum, bu sene antrenör olarak bulunmak benim için gurur verici.

 

7. 2018’deki büyük mücadelenizden sonra 2022 yılında tekrar büyük bir mücadeleye giriştiniz. Los Angeles açıklarındaki Santa Catalina Adası’ndan San Pedro Long Beach Sahili’ne kadar 34 kilometrelik bir mesafeyi tamamladınız. Dünyada Catalina Kanalı olarak bilinen lokasyonu geçen ilk Türk kadın sporcusu unvanına eriştiniz. Catalina meydan okumasını siz gerçekleştirirken bizler sizi sosyal medyadaki yayınlardan takip etmeye çalıştık. Bize Catalina mücadelenibaşlamadan önce yaşananları ve mücadele anındaki Bengisu’yu tarif edebilir misiniz, anlatabilir misiniz?

Catalina Channel, 7 Okyanus parkurları olarak bilinen Oceans7 etaplarından birisidir. Bu parkurun ağırlıklı olarak, gece yüzülmesi, California‘da en yakın noktaya olan uzaklığı 34 km ve  akıntıların olması zorluklardan bir kaçı. Binlerce metre derinlikte Okyanusta olduğumuz için de pek çok deniz canlısı ile aynı sudayız. Bu parkuru günümüze kadar tamamlamış 3 erkek sporcumuz ve bir Relay geçişi yapan takımımız var.

Ben üç yıl bekleyişin ardından bu parkur için sonunda California’ya ulaştığımda hazır ve heyecanlıydım. Teknede annem ve babam benimleydi. Bir terslik olmaz ise karşıya ulaşacağımı biliyordum çünkü buna göre antrenman yapmıştım. Bu sayede zorlayıcı fakat sağlıklı bir yüzüş gerçekleştirdim.

8. Bizi rekor ve başarılarınıza alıştırdınız. Catalina kanalı başarısından sonra neler hissettiniz? Bu meydan okuma dışında yakın dönemde yeni faaliyette bulunacak mısınız?

Kendimi okyanusa ait hissediyorum. Açık su kesinlikle beni şekillendiren ve bu gün olduğum kişi yapan şey. Yüzme esnasında bir ara gözlüklerimi çıkartıp yıldızlara baktığım bir an oldu. Orada olduğum için nasıl mutluydum anlatamam.

Her dakikası benim için zorlayıcı ve aynı zamanda da unutulmazdı. Karşı kıyıya ulaştığımda başka bir insan olmuştum. Sonraki sezon da farklı parkurları yüzmeye devam edeceğim.

9. Şu aralar nelerle meşgulsünüz? İdman ve diğer yüzücülerin eğitimi dışında kalan vakitlerinizde nelerle meşgul olursunuz?

Bu sene çok seyahat ettim. Aysu ve benim geçişlerimizin aynı tarihe denk gelmesi, hazırlık çalışmaları nedeniyle hep hareket halindeyim. Bu süreç devam edecek gibi gözüküyor. Boş zaman bulduğumda hedeflerimi defterime yazmayı ve anılarımı unutmamak için kaydetmeyi seviyorum.

Her bir parkur benim için bir öykü, bir gün kitaba dönüştürmeyi hayal ediyorum.

10. İzmir doğumlu olduğunuzu söylemiştiniz. İzmir dışında bir yerde yaşamak ister miydiniz?

Geçen sene 6 ay Antalya’da yaşadım. Lara Bölgesi, deniz kıyısında olmamız ve sıcak iklimi nedeniyle kışın da antrenman yapmak için çok elverişliydi. Antalya’da tanıştığım yüzme grubumu özlüyorum. İzmir dışında yaşamak istediğim tek şehir orası olabilir.

11. Yüzme ve spor alanında çalışıyor olmasaydınız, hangi alanda çalışmak isterdiniz?

Çizim ve tasarım üzerine çalışmak isterdim. Zaten yüzme kariyerini seçmeseydim eğer muhtemelen çizmeye devam edecektim.

12. Dostlarınızda ve çevrenizde en çok neye değer verirsiniz?

Spor ile uğraştığım için yarışmalardan tanıdığım çok fazla insan oluyor.

Yakın çevremde fikirlerini destekleyen, anı yaşamayı bilen kişiler tutmaya özen gösteriyorum. Uçuk kaçık fikirlerimiz oluyor konuşurken. Hayallerimiz ulaşılamaz gibi gözüküyor. Bence bir hedef koyduğunuzda çevrenizde size inanan insanların olması en önemli şeylerden birisi. Sizi aşağı çekecek veya yükseltecek olanlar, tam bu kişiler.

13. En değerli varlığınız nedir?

En değerli varlığım elle tutulur bir şey değil. Zihnimde, ne olursa olsun beni sevdiğim işin peşinden koşmaya iten bu duygu. Yüzerken karşılaştıklarım, kazandıklarım.

14. En mutlu olduğunuz an ne zamandı ve neredeydi?

En mutlu olduğum an bu sene hayattan ne istediğimi fark ettiğim andı.

15. Hayatınızda sizi anlatan, hitap eden bir mottonuz beylik sözünüz var mıdır? Sizi tanımladığını düşündüğünüz bir çizgi roman ya da hayali bir karakter var mıdır? Mesela ben hep Barbar Conan’ı kendime yakın bulmuşumdur, bunun gibi.

Bir masada en ilginç hikayeleri anlatan kişi olmak istemiştim hep. Şimdi bakıyorum hikayelerim hiç fena değil, yaklaşmışım. Sadece bu kişi olurken bu kadar olay ile mücadele edeceğimi bilemezdim. Bu da zorlu yanı. Tavsiyem bir süper kahraman aramak yerine kendinizin kahramanı olmanız.  Yenilgiyi yaşayabilirseniz öğrenirsiniz ve gelecekte önünüze hiç tahmin edemeyeceğiniz şanslar doğurabilir.

Gece uykularınızı kaçıran bir hayaliniz olmalı, vardır mutlaka. Ona ulaşmak için aşmanız gereken yol korkutucu gözükebilir, fakat bu riskleri aldığınızda ve gerçekten sadece oraya ilerlediğinizde kendiniz için en büyük iyiliği yapmış oluyorsunuz. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum.

16. Sıkışık programınıza rağmen bizimle bu söyleşiyi yaptığınız için size çok teşekkür ederiz. Başarılarınızın devamını dileriz. Son olarak okurlarımız için eklemek istediğiniz bir mesajınız var mıdır?

Sorularınızı cevaplarken çok keyif aldım umarım okurlar da keyif alırlar. Bu gibi geçişlerin ülkemde Açık su branşına olan ilgiyi ve elimizdeki başarılı genç sporcularımıza, çok geç olmadan destek olmasını umut ediyorum. Bu vesileyle geçişimde sponsorluk eden Aquamasters yönetimi, Skoda ve Yemeksepeti’ne teşekkür ederim.

Söyleşi, 29.Ekim.2022 tarihinde Gazeteiçerik'te yayımlandı.

MİLLİ YÜZÜCÜ VE REKORTMEN BENGİSU AVCI SÖYLEŞİSİ | Gazete İçerik (gazeteicerik.com)